top of page

Bir Ben Var Bende, Benden İçeri...

Güncelleme tarihi: 20 May 2023

Son zamanlarda kazandığım farkındalıklar sonrasında kitapları, şiirleri, özlü sözleri vs.daha farklı okur; şarkıları daha farklı dinler oldum.

Yaklaşık 4 ay önce, ünlü popstarımızın yıllar öncesinde söylemiş olduğu ve duyduğumuzda kalkıp oynamamak için kendimizi zor tuttuğumuz şarkı dolandı bir anda dilime."BAŞKASI OLMA KENDİN OL/BÖYLE ÇOK DAHA GÜZELSİN."

Bu şarkı sözlerini hangi olayın ya da durumun dürtmesiyle ortaya çıkardı bilinçaltım bilemiyorum ama iyi ki çıkardı. Benim duyduğumda vücudumun istemsizce oynama moduna geçtiği, aslında ne dediğini pek de farkında olmadan mırıldandığım dizeler ne kadar güzelmiş. Bu dizelerin güzelliğinin farkına vardıktan sonra kendime sormadan edemedim.


Sahi, ben en son ne zaman kendim oldum?

Bu soruyu naçizane size de yöneltmek istiyorum. En son ne zaman kendiniz oldunuz?


Dört ay evvel kendime sorduğum bu soruya cevap veremedim. Öğretmeninin sorduğu soruya cevap veremeyen bir öğrenci gibi "içimdeki ben" e mahçup oldum. Bu soruya sus pus olan "içimdeki ben" e karşı cevap veremeyen yeryüzündeki tek kişi ben olamam sanırım.

"Yalnız değilsin."cümlesi tek tesellim oldu cevap veremediğim bu soru karşısında.


Çocukluğumuzdan beri ailemizden, öğretmenimizden, çevremizden vs. onay alabilmek için sevilebilmek için "akıllı, uslu, uyumlu" gibi sıfatları hak edebilmek için fikrimizi özgürce ifade edemedik. İstediğimiz gibi davranamadık, istediğimiz gibi ...madık,....medik gibi olumsuzluk eki içeren pek çok örnek sıralayabilirim.


Kabul edelim ki "elalem" için yetiştirildik. "Seni böyle gören olursa ne der, konu komşu ayıplar...vs." bu söylemler karşısında içimizdeki ben hep başkalarının hakkımızda ne söylediğiyle ya da ne söyleyeceğiyle ilgilendi durdu hep.

Sürekli bize başkalarının ne söyleyeceğini fısıldayan bir iç sesimiz oldu.Bu durum karşısında canımız yansa da gerilsek de sıkılsak da farkında olmadan zamanla "sahte" bir ben geliştirdik. Kendimiz olamadık.


Kendimiz olamama halini sadece ailemiz ya da çevremiz dayatmıyor bize bence. Reklamlar, diziler, medya... Bunlar da farkında olmadan sahte ben geliştirmemize sebep oluyor.


Yaklaşık 2,5 ay evvel bir dost meclisinde değerli bir hocam;

"Kendinizi en son ne zaman ve nasıl şımarttınız?"

diye bir soru yöneltti. Orada bulunan bir arkadaşım;

"Ben kendimi çikolata ile şımartırım. Öğlen çikolata yedim."

diye cevapladı.


O anda aklıma direk çikolata reklamları geldi. Yakın geçmişe kadar reklamlarda çikolata kadınların kendini şımartma aracı olarak gösterildi. Biz kıymetli varlıklar da o reklamları göre göre "Ay bir çikolata yiyeyim bari, kendimi şımartayım." demeye başladık.


Kendimizi iyi hissetme, şımartma, değer verme yollarında bile kendimiz olamadık.(Bu tespitimi değerli arkadaşımı tenzih ederek yapıyorum. Bana bu farkındalığı kazandırdığı için de ona şükranlarımı sunuyorum.) Neyse ki son zamanlarda çikolata reklamlarında erkekler de oynamaya başladı. Bu algı erkekler sayesinde kırılacak mı sizce de?


Geçenlerde okuduğum kitabın birinde;

"İnsan, koşullanmış kendini yaşar. Uyanana kadar deneyimlediği kendi değildir."

Bu cümlenin üzerinde birkaç gün düşündüm. Koşullandığım hayat bir film şeridi gibi gözümün önünden geçip gitti. Ve ardından kendim olabilmeyi başarabildiğim nadir zamanlar...


Sordum "Hangisinde daha mutlusun?" diye içimdeki ben'e.

Cevap verdi içimdeki ben "Tabi ki seninle !!"


Aslında bu kendimiz olamama sorunsalı hep varmış ve şarkılara, şiirlere bir şekilde yansımış. Lise yıllarımda çıkan ve bir süre dillerden hiç düşmeyen bir şarkıda da şu cümleler geçiyor. "KENDİMİ KENDİMDEN ÇIKARSAM SIFIR KALMAZ,

BU MATEMATİK BİZİ KANDIRIYOR HOCAM."


Düşündüğümüzde ne kadar manidar sözler değil mi? Kendimizi kendimizden çıkarıyoruz ve geriye "0" bile kalmıyor. Ve çareyi matematiğe suç atmakta buluyoruz. ( Bu arada bu şarkıyı çok severdim başımda kavak yellerinin estiği o yıllarda.)


Yazımın sonuna doğru gelirken bu yazıyı okuyan herkesin bir miktar kendi olamama hali olduğundan dolayı modunun biraz düşeceğini düşündüm. Enseyi karartmamak için size şöyle bir soru sormak istiyorum.


"Özgür kalacak olsaydık, fırsat tanınacak ve incitilmeyecek olsaydık, içimizdeki onaylanma ve sevilme ihtiyacından kaynaklı geliştirdiğimiz "sahte ben" i bir kenara koysaydık acaba nasıl bir "BEN" olurduk?"


Bu soruyu biraz düşündükten sonra -kalan sağlar bizimdir diyerek-hiç değilse ömrümüzün geri kalanında "GERÇEK BEN" ile birlikte yaşamaya başlarız.


Ben bunu, şairin yolun yarısı dediği yaşı 2 yaş daha geçmiş biri olarak denedim ve çok keyif aldım. Hiçbir şey için geç değil.

Seni çok seviyorum "SEVGİLİ BEN"


Kendinizle musmutlu günlere efendim...


YAZAR : Zümrüdüanka


TARİH. : Kasım 2022


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page